Lucid olmak, rüyalarda istenilen kişi olmanın, istenilen her şeye sahip olabilmenin, istenilen hayatı yaşamanın, istenilen kişiyle konuşmanın, hatta ölmüş yakınlarla bir araya gelmenin sanal bir yoludur. Hatta bu deneyiminde uzmanlaşan bazı kişiler bu işi daha ileriye götürüp, rüyalarında kendi kontrollerinde olan bir hayat kurar ve bu hayatı her rüya gördüklerinde bıraktıkları yerden devam ettirirler. Diğer yandan bu rüyalar korkularla, kabuslarla baş etmenin bir yoludur. Rüyalarında kontrolü elinde tutan kişi, lucid olduğunda kabuslarının bilinçaltının bir eseri olduğunu bilir ve korkularıyla hatta karabasanlarıyla bile başa çıkmayı öğrenir.
Ancak ilk bakışta gayet güzel ve yararlı olan bu rüyalar, rüyalar üzerindeki kontrol arttıkça ve lucid rüyalardaki mutluluğu yakaladıkça zararlı da olabilir. Bazı kimseler lucid rüya tecrübesinin kendilerine verdiği mutluluğa o kadar alışır ki, rüyalarında kurdukları o sanal hayatı devam ettirmek adına bu deneyimlerini farkında olmadan fazlalaştırır. Bu noktada gerçek hayatla olan bağlantılarını koparabilir, rüyada yaşadıklarıyla gerçek hayatta yaşadıklarını karıştırabilir, uyku düzenini bozabilir, depresyona girebilir, aşırı uyumaya bağlı hastalıklara tutulabilir, obezite problemi yaşayabilir ve uykuda kalp krizi riski bile geçirebilir.
Rüyalar ve gerçek hayat arasındaki denge korunduğunda, lucid rüya görmek kişiyi mutlu eder; hatta kendisini, korkularını daha iyi tanımasını sağlayarak kişi için bir terapi aracı olabilir. Ancak uzmanlara göre, lucid rüya tecrübesine başvurma sıklığı haftada bir kereden fazla yaşanmaya başlandığında, bu durum kişi için tehlikeli olmaya başlar. Sürekli lucid kalmak adına günde sadece 1-2 saat uyanık kalan ve ağır metabolik rahatsızlıklar geçirerek kayıtlara geçen kişiler olduğu bir gerçektir. Bu nedenle rüya ve gerçeklik dengesini sağlamak oldukça önemlidir.
|